ELEKTRİK DEVRELERİ
Elektrik yüklerinin üretecin bir kutbundan çıkarak diğer kutba gitmesi için oluşturulan düzeneğe elektrik devresi denir.
a) Bir Elektrik Devresinde Devre Elemanları
İletken teller , üreteç , lamba , direnç , reosta , anahtar ,ampermetre , voltmetre , elektrik tüketiciler , sigorta , transformatör , kondansatörler , diod , transistör , devre elemanlarından bazılarıdır.
Üreteç: Elektrik devresinde potansiyel farkı oluşturarak yük geçişini sağlayan elemanlardır.
Şeklinde gösterilir.
Anahtar : İstenildiğinde akım geçişini sağlayan veya kesen elemanlardır.
Şeklinde gösterilir.
Direnç : Elektrik devresinde akımın geçişine karşı koyan elemanlardır.
Şeklinde gösterilir
Reosta : Elektrik akımının şiddetini değiştirmek için kullanılır.
Şekillerinden biriyle gösterilir.
Elektrik Tüketiciler ( Almaç ) : Elektrik enerjisini değişik enerjilere dönüştürür.
Ampermetre: Akım şiddetini ölçer. Devreye seri bağlanır.
Şeklinde gösterilir
Voltmetre : Potansiyel Farkını ölçer devreye paralel bağlanır.
Şeklinde gösterilir
b) Potansiyel Farkının ölçülmesi
iki nokta arasındaki potansiyel farkı ( gerilim ) voltmetre ile ölçülür. Potansiyel farkı V ile gösterilir. Birimi Volt tur.
NOT: Seri bir devrede bütün noktalardaki akım şiddetleri eşittir. Paralel devrede bütün kollardaki potansiyel farkları eşittir.
c ) Direnç ve Ölçülmesi
Elektrik devrelerinde akımın geçişini zorlaştıran etkiye direnç denir. Direnç R ile gösterilir. Birimi Ohm (W) dir. Direnç Ohmmetre ile de ölçülebilir.
Akım , Potansiyel Farkı ve Direnç Arasındaki Bağıntı ( OHM Kanunu )
Bir iletkenin potansiyel farkını akım şiddetine oranı sabittir. Bu sabit oran dirence eşittir. Potansiyel farkını akım şiddetine oranına OHM kanunu denir.
Potansiyel Farkı / Akım Şiddeti = Direnç V / İ = R
Örnek : Direnci 50 ohm olan bir iletkenin üzerinden 5 Amperlik akım geçerse potansiyel farkı ne olur.
Çözüm :
R = 50 i = 5 V =? V = R. i = 50. 5= 250 volt
Örnek : İki ucu arasındaki potansiyel farkı 220 Volt olan bir iletkenden 4 amperlik akım geçerse
a) Direnç ne kadar olur.
b) Güç ne kadar olur.
Çözüm :
a) R= V / i = 220 / 4 =55 W
b) P = V. i = 220. 4 = 880 Watt
HAREKET
Hareket, bir cismin sabit bir noktaya göre yerinin zamana karşı değişimidir. Kuvvet ve kütle üzerindeki etkisi incelenirken, kütlenin konumu, hızı gibi nitelikler incelenir.
Hareketle ilgili en temel kanunlar, Newton'un hareket kanunları olarak adlandırılan Isaac Newton tarafından hareket eden bir cismin davranışlarının incelenmesi ile elde edilmiş olan kanunlardır. Bu kanunlar aynı zamanda klasik mekanik kuramlarının temelini oluşturur.
Newton'un hareket kanunları şu şekilde ifade edilebilir:
- Newton'un I. hareket kanunu (Eylemsizlik) : Bir cisme etki eden net bir kuvvet yoksa, o cisim durur ya da sabit hızla doğrusal hareket yapıyorsa bu hareketine devam eder.
- Newton'un II. hareket kanunu: Bir cismin momentumunun zamana karşı değişimi , cisme etki eden net kuvvet ile orantılı ve aynı yöndedir. Şu şekilde denklemsel olarak ifade edilebilir.(P: momentum ; t: zaman ; F: kuvvet ; M: kütle ; V: hız ; a: ivme)
- Newton'un III. hereket kanunu (Etki-Tepki) : Evrendeki tüm kuvvetler birbirine eşit ve zıt yönlü çiftler halindedir. Yani bir cisim üzerine etki etmekte olan her harici kuvvet için ona eşit ve zıt yönde bir kuvvet bulunmaktadır.
HIZ SÜRAT: Hız ve sürat kavramlarını günlük hayatımızda aynı anlamda kullanırız.Ancak bu iki kavram fizikte farklı anlamlara gelmektedir.Bir hareketlinin birim zamanda yer değiştirme miktarına hareketlinin hızı denir.V (üzerinde ok var) sembolü ile gösterilir,vektörel bir büyüklüktür,birimi m/s dir.
MANYETİZMA
Magnetizma ya da manyetizma sözcüğü, mıknatısları ve manyetik alanları tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Manyetizma, mıknatıslanmış maddelere ilişkin özelliklerin tümünü ve mıknatısların özelliklerini, inceleyen bir fizik dalıdır.
MIKNATISLAR VE ÖZELLİKLERİ
Magnetik oksit denen; bir demir oksidi (Fe3O4) içeren bazı minerallerin, demir tozunu çekme özellikleri vardır. Mıknatıslanmaları zayıftır. Bu nedenle uygulama açısından kullanışlı değildirler. Yapay mıknatıslarsa, genellikle sert çelik ya da ferrittendir.
Mıknatıs olayının temeli, şöyle açıklanabilir. Maddeleri oluşturan atomların elektronları, rastgele yüklü ve her yöndedirler. Yani düzensizdirler. Tekdüze sıralanmazlar. Mıknatısların elektronları ise, tek bir yönde yüklüdür. Örnek verirsek; çelik çubuk, mıknatıslandığında moleküller, tıpkı geçit törenlerindeki askerler gibi,sıraya dizildiğinden; birinin kuzey kutbu öbürünün güney kutbuna döner. Böylece, bütün moleküllerin manyetik etkisi, birbirine ekleneceğinden, çelik çubuk, güçlü bir mıknatısa dönüşür. Eğer bu çubuk, çekiçle dövülür yada iyice ısıtılırsa, moleküllerin düzeni, yeniden bozulacağı için, çelik çubuk ta, mıknatıslığını yitirir.
Mıknatısların, demiri, ya da bazı metalleri çekmekten başka, önemli özellikleri de vardır. Eğer bir demir ya da çelik parçası, ard arda birkaç kez bir mıknatısa hep aynı yönde sürtülürse, sonunda bu parçada mıknatıslanır. Yani, bir mıknatıs haline gelir. Mıknatısların bir başka özelliği de, kutup'larının olmasıdır. Bunlar mıknatıslık özelliğinin en güçlü olduğu noktalardır. Düz çubuk biçimindeki bir mıknatıs, demir tozuna batırılıp çıkarılacak olursa, demir tozunun mıknatısın uçlarına yapıştığı, çubuğun ortasında, hiç bir toz toplanmadığı görülür. İşte bu uçlar, çubuk mıknatısın kutuplarıdır. Mıknatısların çok önemli özelliklerinden biride, serbestçe dönebilecek biçimde asıldıklarında, ya da bir sıvının üzerinde yüzdürüldüklerinde, her zaman kuzey-güney doğrultusunu göstermeleridir.
Serbestçe dönebilecek biçimde asılmış iki mıknatıs, birbirine yaklaştırılırsa, kuzeyi gösteren kutupları (kuzey kutupları) birbirinden uzaklaşır ve her birinin kuzey kutbu öbürünün güney kutbuna yaklaşacak biçimde döner. Fizikte, bu olguyu tanımlamak için, "karşıt kutuplar birbirini çeker, benzer kutuplar birbirini iter" denir. Mıknatısların ilginç bir özelliği daha vardır. Bir mıknatıs parçalara ayrıldığında, bu parçalardan her biri, kuzey ve güney kutupları olan küçük bir mıknatıs haline gelir.
MANYETİK ALANLAR
Bir defter yaprağı, bir çubuk mıknatısın üzerine yerleştirilir ve yüzeyine demir tozu serpilirse, bu tozlar çizgiler halinde dizilerek, özel bir dağılım deseni oluştururlar. "Kuvvet çizgileri (indükleme çizgileri)" denen ve hiçbir zaman birbirini kesmeyen bu çizgilerin, herhangi bir noktadaki doğrultusu, uygulanan manyetik kuvvetin doğrultusunu gösterir. Eğer kağıdın üstüne, küçük bir manyetik pusula yerleştirilirse, pusulanın iğnesi de altındaki kuvvet çizgisiyle aynı doğrultuya yönelir. Kuvvet çizgileri arasındaki uzaklığa bakılarak, manyetik kuvvetin büyüklüğü anlaşılabilir. Çizgilerin sık ve birbirine yakın olduğu yerde manyetik kuvvet, daha güçlüdür. Kuvvet çizgilerinin geçtiği bölgenin tümüne, manyetik alan denir. Kağıdın üstüne, yumuşak(katışıksız) bir demir parçası konulursa, çevresindeki kuvvet çizgileri, sanki bu demirin içinden geçiyormuş gibi, bir araya toplanır. Çünkü kuvvet çizgilerinin demirden geçmesi, havadan geçmesinden çok daha kolaydır. Bu nedenle, bazı duyarlı aygıtları manyetik etkiden korumak için, yumuşak demirden paravanlar kullanılır.
MANYETİK KUTUPLAR
Bir manyetik pusulanın iğnesi, Dünya'nın neresinde olursa olsun, her zaman kuzey-güney doğrultusunu gösterir. İğnenin kuzeye bakan ucunun gösterdiği noktaya, kuzey manyetik kutbu, güneye bakan ucunun gösterdiği noktaya da güney manyetik kutbu denir. Aslında Dünya'nın, gerçek Kuzey ve Güney Kutup noktaları, tam olarak pusula iğnesinin gösterdiği yerde değildir.Yani, manyetik kutuplar ile coğrafi kutuplar çakışmaz.
Kuzey manyetik kutbunun bugünkü yeri, Kuzey Buz Denizi'ndeki Sverdrup Adaları'ndan olan Ellef Ringnes Adası'nın güneyindedir. Güney manyetik kutbu ise, günümüzde Antartika'daki, Adelie Kıyısı'nın biraz açığında yer alır. Manyetik kutupların yeri, yavaş yavaş değişmektedir.
Manyetik pusula iğnesinin gösterdiği doğrultu ile, gerçek kuzey arasında kalan açıya, manyetik sapma denir. Bu açının değeri, Dünya üzerinde bulunulan yere göre değişir.
MANYETİZMA VE ELEKTRİK
Magnetit (doğal mıknatıs) olan demir minerali, bu gün mıknatıs olarak hiç kullanılmaz. Geçen yüzyıla kadar, mıknatıs yapmak için bir demir ya da çelik parçası, magnetite sürtülerek mıknatıslanırdı. Bugün, güçlü elektromıknatıslar kullanılır. Manyetizma ile elektrik arasındaki ilişki, elektromıknatısları ortaya çıkarmıştır. Bir demir, ya da çelik çubuğun çevresine iletken tel sarılıp, telin uçlarını bir pile bağlayarak elektromıknatıs yapılabilir. Telden elektrik akımı geçirildiğinde, demir yada çelik çubuk, mıknatıs özelliğini kazanır. Bu mıknatısın gücü, tel bobindeki sarım sayısına ve bobinden geçen elektrik akımı miktarına bağlıdır.
Elektromıknatısta, çekirdek olarak sert çelikten bir çubuk kullanılırsa, elektrik akımı kesildikten sonrada, çubuk mıknatıslığını korur. Ama, yumuşak demirden yapılmış çekirdekler, akım kesilir kesilmez bu özelliğini yitirir. Bu nedenle, elektromıknatıs olmayan bildiğimiz kalıcı mıknatıslar, ya sert çelikten yada kalıcı mıknatıslanma özelliği taşıyan başka alaşımlardan yapılır. Bu alaşımlardan biri, kobalt, nikel, alüminyum ve bakırdan oluşan alniko'dur. Kalıcı mıknatıslar, manyeto denen küçük elektrik üreteçlerinin, temel elamanıdır.Hızla döndüğünde, yüksek gerilimli elektrik akımı üreterek; kıvılcım oluşturan manyetolar, bazı benzin motorlarında, ateşlemeyi sağlamak için, indükleme bobinlerinin yerine kullanılır.
Manyetik alanlar, hareketli elektrik yüklerine kuvvet uygular. Elektrik motorunun çalışması, manyetik alanın, içinden elektrik akımı geçen bir iletkene, uyguladığı kuvvetin sonucudur. Bir iletken, manyetik alan içinde hareket ettirilirse, ya da iletkenin içinde bulunduğu manyetik alanın şiddeti değiştirilirse, bu kez iletkende bir elektromotor kuvvet indüklenir (yüklenir). Bunun sonucu olarak da, iletkenden bir akım geçer.